Konuşma Bozuklukları Düzelir Mi?

  • Anasayfa
  • Konuşma Bozuklukları Düzelir Mi?

Evet, birçok konuşma bozukluğu, uygun tedavi ve destekle düzelebilir veya önemli ölçüde iyileştirilebilir. Ancak, her bireyin durumu farklıdır, bu nedenle iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir. İyileşme sürecini etkileyen birkaç faktör şunlardır:

  1. Erken Tanı ve Müdahale: Konuşma bozukluğu olan bireylerde erken tanı ve uygun müdahale, genellikle daha olumlu sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur. Erken dönemde başlanan tedavi, dil ve konuşma becerilerini geliştirmeye yönelik daha etkili olabilir.
  2. Müdahale Yöntemleri: Konuşma terapisi gibi uygun müdahale yöntemleri, bireyin spesifik ihtiyaçlarına odaklanan, bireyselleştirilmiş bir tedavi planını içermelidir. Bu terapiler, ses bozuklukları, dil gelişimi bozuklukları veya kekemelik gibi çeşitli konuşma bozukluklarına yönelik etkili sonuçlar verebilir.
  3. Aile ve Çevresel Destek: Aile üyeleri ve çevresel faktörler, bireyin iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar. Ailelerin ve çevrenin destekleyici olması, bireyin motivasyonunu artırabilir ve terapi sürecine olumlu bir katkıda bulunabilir.
  4. Bireyin Çabası ve Motivasyonu: Bireyin kendi çabaları ve motivasyonu, konuşma bozukluğunu aşma sürecinde kritik bir etkendir. İyileşme sürecine aktif bir katılım, terapi önerilerine uymak ve sürekli pratik, bireyin gelişimine olumlu yönde etki eder.
  5. Gelişim Dönemi: Çocukluk döneminde görülen konuşma bozuklukları, zaman içinde çoğu zaman kendiliğinden düzelir. Ancak, erişkinlik döneminde ortaya çıkan konuşma bozuklukları, daha karmaşık olabilir ve uygun tedavi ve destek gerektirebilir.

Unutulmamalıdır ki her bireyin konuşma bozukluğu deneyimi farklıdır ve iyileşme süreci kişisel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Profesyonel bir konuşma terapisti, dil patoloğu, konuşma bozukluğunun zihinsel programlarını araştıran Recall Healıng uygulayıcılarından tarafından yapılan doğru bir değerlendirme ve bireyselleştirilmiş bir tedavi planı, bireyin en iyi sonuçları elde etmesine yardımcı olabilir.

Recall Healıng Yöntemi;

Recall Healıng yöntemi mevcut tedavinizi destekleyen bir sistemdir. 
İnsan, 4 boyutlu bir varlık olarak sadece bedensel ve davranışsal tedavi yöntemlerinin yanında epigenetik bilim temelli zihinsel-duygusal programlar ile çalışan bir yöntemdir.

Kişilerin sergiledikleri bir takım tutumları “huyu böyle, babasına çekmiş” , “annesi de çok hırçın, öfkeli bir çocuktu”, “ babası da geç konuştu, zor öğrendi”… gibi görünen tabloları genetik faktörler olarak yorumluyoruz.
İşte toplumda dillere pelesenk olan “ona çekmiştir” “buna çekmiştir” olan söylemler aslında bir yazılım programının epigenetik olarak aktarımıdır.

Ve bu aktarımların nasıl olduğunu iyi araştırılmış birçok vaka ile Dr.Ryke Hamer, Dr. Cloue Sabah, Dr. Gilber Renauld, Yeni Alman Tıbbı, Total Biyoloji, Recall Healıng yöntemi ile tanımlamalardan daha çok açıklamalar ile süreci ve çözümleri anlatır.

Yaşama akan zor davranışların, zor duyguların ya da hastalıkların zihinlerimizdeki hangi yaşanmış veya aktarılmış olan çatışmalardan kaynaklı olabileceğini bir dedektif gibi araştıran ve çözüm teknikleri uygulayan bir yaklaşımdır.

Danışmanın niyeti, hastalığınızın altında yatan sırların anahtarlarını araştırırken size rehberlik etmek ve derinlerde saklı kalan duygusal, düşünsel ve zihinsel travmaları bulup ortaya çıkartmak da size destek olmaktır. 

Terapi de hastalığınızın altında yatan duygusal ve düşünsel travmalarınızın biyolojik etkileri tespit edilir.

Hayat çizginizde, hastalığın altında yatan duygusal ve düşünsel travmalar  araştırılır. Ve bunların yaşamlardaki döngülerine bakılır. Her bir döngüyü tespit etmek sorunu çözmek,
Recall Healıng de doğru sorular sormak anahtardır.
İfade edilmeyen ve bastırılan tüm duygular hastalığa sebep olur. Bu duyguları ifade etmek, bu travmalarla ilgili konuşmak, yaşanılan iç çatışmadan özgürleşmenin ilk ve en temel yoludur. 

Hastalığın kaynağı genellikle  “Programlanmış Amaç Dönemi” dediğimiz sürece bakarız. Hastalığın kaynağını anne karnı ve hatta daha da öncesinde araştırırız.
Döllenmeden önceki 9 ay, gebelik süreci ve doğum yaptıktan sonraki yaklaşık 1 yıllık döneme programlanmış amaç dönemi denir.
Bu dönemde yaşanılan zor duygular, yaşanılan travmalar, çatışmalar, dramlar, stres durumları, kişinin bedeninde seneler sonra hastalık olarak tezahür edebilir.
Kişinin hastalığının aile ağacındaki önceki nesillerin yaşadıkları duygusal ve düşünsel travmalarla bağlantısını görmeye ve ortaya çıkartmaya çalışırız.

İnsanı sadece bedensel boyutu ile değil, ruhsal-zihinsel ve duygusal boyutlarıyla holistik bir bakış açısıyla değerlendiririz.

 

0 530 526 72 64