Konuşma Bozukluğunda İlaçsız Tedavi Yöntemleri

  • Anasayfa
  • Konuşma Bozukluğunda İlaçsız Tedavi Yöntemleri

Konuşma bozukluklarının yönetiminde ilaçsız yöntemler, genellikle konuşma terapisi, eğitim, çevresel destek ve aile katılımını içerir.
İşte konuşma bozukluklarını yönetmek için kullanılan bazı ilaçsız yöntemler:

  1. Konuşma Terapisi (Logopedi): Konuşma terapisi, konuşma bozukluklarını değerlendiren ve tedavi eden uzman bir konuşma terapisti tarafından uygulanan etkili bir yöntemdir. Bu terapi, dil becerilerini geliştirmeye odaklanır, ses bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olur ve kekemelik gibi konuşma akıcılığı sorunlarına çözümler sunar.
  2. Eğitim ve Özel Programlar: Çocuklar için özel eğitim programları, dil gelişiminde gecikmeler yaşayan veya konuşma bozukluğu olan bireylere yönelik etkili bir yöntemdir. Bu programlar, bireysel ihtiyaçlara odaklanır ve çeşitli öğrenme stratejilerini içerir.
  3. Aile Katılımı: Ailelerin, çocuklarının konuşma gelişimini desteklemeleri önemlidir. Aile üyeleri, çocuklarıyla daha fazla konuşmalı, kitap okumalı ve onları günlük iletişimde teşvik etmelidir. Bu, dil becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.
  4. Çevresel Desteğin Sağlanması: Çocuklar ve yetişkinler için uygun bir iletişim ortamı oluşturmak önemlidir. Gürültüyü azaltmak, konuşmayı teşvik etmek ve doğru modellemelerle dil gelişimini desteklemek bu çevresel desteklere örnek olabilir.
  5. Teknolojik Araçlar: Günümüzde birçok konuşma bozukluğu tedavisinde teknolojik araçlar etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Özellikle tablet bilgisayarlar ve konuşma terapisi uygulamaları, dil gelişimini destekleyen interaktif ve eğlenceli araçlar sunabilir.
  6. Sosyal Beceriler Eğitimi: Konuşma bozukluğu olan bireyler, sosyal etkileşimlerde zorluk yaşayabilirler. Sosyal beceri eğitimi, doğru iletişim stratejilerini öğrenme ve uygulama konusunda destek sağlayabilir.
  7. Düzenli Takip ve Değerlendirme: Konuşma bozukluklarıyla başa çıkmak için düzenli takip ve değerlendirme önemlidir. Bu süreç, terapinin etkilerini izlemeyi ve ihtiyaçlara göre müdahale planını güncellemeyi içerir.

Her bireyin konuşma bozukluğu deneyimi farklıdır, bu nedenle tedavi planları bireysel ihtiyaçlara ve semptomlara uygun olarak düzenlenmelidir. İlaçsız yöntemler, genellikle konuşma bozukluklarıyla başa çıkma konusunda etkili ve güvenli bir yaklaşım sunar.

  • RECALL-HEALING YÖNTEMİ ile DEĞERLENDİRME

Psikolojinin birçok kuramları beyinlerimizin bilgiyi işleme, depolama ve kullanma şeklimizin farklı olduğunu anlatır. Kayıt altına alınan bilgilerin yaptıklarımızı, algıladıklarımızı, öğrendiklerimizi, inandıklarımızı, hatırladıklarımızı, hissettiklerimizi nasıl tecrübe ettiğimiz ile ilgili.
Bilişsel yaklaşımlar, davranışsal yaklaşımlar, psikanalisttik yaklaşımlar, hümanisttik yaklaşımlar….
Ve biyolojik yaklaşımlar…
Biyolojik yaklaşımlar;  “beyin kayıtlarını,  hormonların, sinir sisteminin, genlerin birbirleri ile olan etkileşimlerinin davranış üzerine etkileşimleri.
Bu etkileşimin öğrenme, kişilik, bellek, motivasyon, duygular, başa çıkma yöntemi üzerindeki etkisi.

Recall Healıng Yöntemi;

Recall Healıng yöntemi mevcut tedavinizi destekleyen bir sistemdir. 
İnsan, 4 boyutlu bir varlık olarak sadece bedensel ve davranışsal tedavi yöntemlerinin yanında epigenetik bilim temelli zihinsel-duygusal programlar ile çalışan bir yöntemdir.

Kişilerin sergiledikleri bir takım tutumları “huyu böyle, babasına çekmiş” , “annesi de çok hırçın, öfkeli bir çocuktu”, “ babası da geç konuştu, zor öğrendi”… gibi görünen tabloları genetik faktörler olarak yorumluyoruz.
İşte toplumda dillere pelesenk olan “ona çekmiştir” “buna çekmiştir” olan söylemler aslında bir yazılım programının epigenetik olarak aktarımıdır.

Ve bu aktarımların nasıl olduğunu iyi araştırılmış birçok vaka ile Dr.Ryke Hamer, Dr. Cloue Sabah, Dr. Gilber Renauld, Yeni Alman Tıbbı, Total Biyoloji, Recall Healıng yöntemi ile tanımlamalardan daha çok açıklamalar ile süreci ve çözümleri anlatır.

Yaşama akan zor davranışların, zor duyguların ya da hastalıkların zihinlerimizdeki hangi yaşanmış veya aktarılmış olan çatışmalardan kaynaklı olabileceğini bir dedektif gibi araştıran ve çözüm teknikleri uygulayan bir yaklaşımdır.

Danışmanın niyeti, hastalığınızın altında yatan sırların anahtarlarını araştırırken size rehberlik etmek ve derinlerde saklı kalan duygusal, düşünsel ve zihinsel travmaları bulup ortaya çıkartmak da size destek olmaktır. 

Terapi de hastalığınızın altında yatan duygusal ve düşünsel travmalarınızın biyolojik etkileri tespit edilir.

Hayat çizginizde, hastalığın altında yatan duygusal ve düşünsel travmalar  araştırılır. Ve bunların yaşamlardaki döngülerine bakılır. Her bir döngüyü tespit etmek sorunu çözmek,
Recall Healıng de doğru sorular sormak anahtardır.
İfade edilmeyen ve bastırılan tüm duygular hastalığa sebep olur. Bu duyguları ifade etmek, bu travmalarla ilgili konuşmak, yaşanılan iç çatışmadan özgürleşmenin ilk ve en temel yoludur. 

Hastalığın kaynağı genellikle  “Programlanmış Amaç Dönemi” dediğimiz sürece bakarız. Hastalığın kaynağını anne karnı ve hatta daha da öncesinde araştırırız.
Döllenmeden önceki 9 ay, gebelik süreci ve doğum yaptıktan sonraki yaklaşık 1 yıllık döneme programlanmış amaç dönemi denir.
Bu dönemde yaşanılan zor duygular, yaşanılan travmalar, çatışmalar, dramlar, stres durumları, kişinin bedeninde seneler sonra hastalık olarak tezahür edebilir.
Kişinin hastalığının aile ağacındaki önceki nesillerin yaşadıkları duygusal ve düşünsel travmalarla bağlantısını görmeye ve ortaya çıkartmaya çalışırız.

İnsanı sadece bedensel boyutu ile değil, ruhsal-zihinsel ve duygusal boyutlarıyla holistik bir bakış açısıyla değerlendiririz.

0 530 526 72 64