Çocuklarda Yaşanılan Sorunlar

  • Anasayfa
  • Çocuklarda Yaşanılan Sorunlar

Çocuğumuzun okul hayatında yaşadığı sorunlara “ezber bozan bir yerden” bakalım;

Çocuğumuzun okul sorunlarına ezberlerimizin dışından başka bir yerden bakalım.

Modern çağın giderek hız kesmeyen sorunlarından;

Dürtüsellik, Hiperaktivite,

Disleksi, Dikkat Dağınıklığı, Çocukta Öz Saygı eksikliği,

Okul Sorunları, Matematik Sorunları gibi

 

Bedene yansıyan sorunlarımıza öncelikle batı tıbbından alınan desteklerin alınması ancak bedene yapılan müdahaleler ile iyileşme sağlanamadığında insanın tek boyutlu değil ruhsal ve zihinsel boyutu da göz ardı edilmemelidir.

 

Bu bilinçaltının işleyişine, beynin modelleme ve programlamasına derinden bakan birçok yerli ya da yabancı kaynaklarda geçen spirütüel çalışmalar vardır. 

Ruhsal çalışmaların sonuçları, iyileşme verileri değerlendirildiğinde yazılım programında hangi kodların bedende görünür hale geldiğini deşifre etmek bizi asıl kaynağa götürür.
Bilim dünyasındaki karşılığı “Epigenetik Bilimi” ve “Kuantum Fiziği” dir.

 

Bilinçaltında zaman kavramı yoktur. Her şey anda tezahür eder.

Örneğin matematik ile ilgili sorun yaşayan çocuğun zihinsel kodunda “evdeki hesap çarşıya uymadı” anlamında büyük başlık kodu vardır.

Hesap kitap sorunları, almak isteyip ye alınamayan, acı verici, kayıp yaşatan, acısı kalpten hissedilen kodlar yer alır…

Matematik bir sembol dilidir. Hesap hataları…
Mesela takvim yöntemi kullanılarak gebe kalan çift, aaaa hiç hesapta yoktu bu gebelik.

Doğum yapılacak tarihte hesap tutmadı…
Doktorun verdiği tarihte planlar yapılıp hesaplar yapıldığı halde geciken doğum zamanı gibi anılar çocuğa hesap kitap hatası kodları…

Evlenmeden önce toplumsal adetlerin söz, nişan, düğün gibi tüm adetlerin zamanlama ve etkileşiminde hatalar olması…

Sembol olarak hesap içeren konular bebeğe aktarılır. Bu duygular uygun zaman ve mekân oluştuğunda matematik dersinde özellikle sorun yaşatır.

 

Mesela suni sancı verilerek ya da sezeryan olarak dünyaya gelen bebekler.
Çocuk hayatını ittire ittire yaşıyorsa, hadi oğlum, hadi kızım, odanı topla, çantanı hazırla…..gibi hadici bir ebeveyn iseniz çocuğunuzda bu kod yer alabilir.

Birçok nedeni olmakla birlikte bunlardan bir tanesi suni sancı ile kendi akışında dünyaya gelmeyen bir bebek olabilir.

Doğum anı bebeğin hayattaki ilk sınavıdır. Bu sınavı dışardan yardım ile gerçekleştirirse çocuk ileriki yaşamında kendi sorumluluğunu almayabilir.
Ameliyat sırasında kişinin anestezi sebebiyle bilinci kapalı olsa da beyni( bilinçaltı) uyanıktır ve doktorun kendisine doğru yaklaştırdığı neşteri bıçak ve ölümü tehdit olarak algılar ve bedenimize “KAÇ KOMUTUNU” verir. Ancak beyin, bedene hükmedemediğinden, ruhumuz kendini sıkışmış ve kapana kısılmış hisseder. 
Ameliyattan sonra travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, panik atak, uyku düzensizlikleri bu yüzden de ortaya çıkabilir. Sezeryan doğumda bebeğin beyni annenin beyninden ayrışmadığı için
Bebeğin bilinçaltında doğum; saldırı, savaş ve ölüm tehdidi ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle doğumda keskin bir bıçakla kesilme programı başlayabilir. Bebek annesinin karnından hoyratça, doğasına uygun çıkamadığı için aniden- birden olan süreçte çocukta “hayal kırıklığı” “öfke” programını başlatabilir.
Doğuma doktor karar verdiğinde, “benim adıma karar verilmesi” başkalarına ihtiyaç duymak ya da tam tersi başkalarına benim adıma karar vermesine tahammül edilememesi, “kaderimi kimsenin eline bırakmak” istemem diyebilir.
            (Çünkü Doğum demek, Yaşamdaki 1. Sınavımız demek…)
Doğmanın sorumluluğunu alamadığım gibi yaşamda kendi sorumluluğumu da alamam.
Hep başkasının ittirmesi ile “hadi oğlum/kızım” demesiyle ilerleyebiliyorum.
Sezeryan bebeklerde doktor yani otorite, çocuğun yaşamdaki zaman ritmini ve ahengine müdahale ettiği, çocuğa bensiz başaramazsın mesajını yüklediği için başarısızlık programlanabilir.
Sezeryan bebekler bir projeye başlamadan ve bitirme de hep bir destek ve müdahaleye ihtiyaç duyabilir.
Yaşamın adaletsiz, hakkaniyetsiz davrandığını düşünebilir.
Suiistimale uğradığını düşünebilir.
Ayrıca kilo, güçsüzlük duygusu, suistimal oraya uğramışlık duygusu, alan çatışması, söz hakkım yok duygusu karar verme hakkım elimden alındı duygusu ve kurban psikolojisi programlanmış olabilir.
Sezeryan ile dünyaya gelenlerin büyük kısmında kendi istediğiyle çabalamak, istediğine ulaşmak için efor etmek ve hedef koymak ile ilgili motivasyon eksikliği olabilir.

“Yani hastalıktan travmaya gidiyoruz. Travmadan hastalığa gitmiyoruz….”

 

Öğretmen çocuk ilişkisini etkileyen sebeplerden bir diğeri, annenin sağlık personelleri ile ilgili ilişkisidir. (Anne ve yakınlarının -doktor/hemşire gibi sağlık çalışanları ile olan negatif diyalogları)

Okul hayatı, genellikle doğum anının kodlarını yansıtır.

Doğduktan sonra bebeğe nazar değmesin diye “ne kadar çirkin bebek” söylemi de çocuğa öz saygı eksikliği olarak kodlanabilir.

 

Çocuğun 1. Sınavı doğum anıdır.( kendisi başaramadı)

Çocuğun 2. Sınavı annesini emme sınavıdır.( bunu da başaramadı)

Zor emen, ememeyen, bebeklerde başarısızlık kodu yer alabilir.

Ve içsel olarak kayıtlara geçen bu programlar çocuğun etken olarak yaşam sürmeye başladığı dönemlerde bedene “DAVRANIŞ” olarak yansır.

Ve çocuklarımız ETİKETLENİR.
Okulda ya da yaşantısında Potansiyelini Ortaya Çıkaramayan “PROBLEMLİ ÇOCUK” olarak.

 

0 530 526 72 64