Zihnim için İlişki Kavramı

BEYİN için İLİŞKİLER…

Değişim değişim deriz de ne kadar mümkün değişmek…
Değişen insan nasıl başarıyor bunu?
Değiştim mi diyor değişenler? Yoksa sadece cümle içinde mi kullanıyorlar?

Kuralları bilirsen “BEYİN” değişebilen bir organdır.
Nöroplastisite kavramı da beynin adapte olma yeteneği, yapısal ve fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneği anlamına gelir.
Beynimiz ana rahmine düştüğümüz andan itibaren gelişmeye başlar, öldüğümüz güne kadar beyin hücrelerimiz arasındaki bağlantılar değişen ihtiyaçlarımıza göre yeniden şekillenir.

Değişim için, kendimizi resetlemeyi, bizi etkileyen anılardan arınmayı öğrenmemiz gerekir. Ancak böyle zihin akışımızı nötrleştirebiliriz.
Hatıralarla dolu çöp kutumuz, bizim hakikat algımızı çarpıtmaktadır. Bilgeliğe giden yol bilgiyi kullanmaktan geçer.
Deriz ya kitap okuma oranı Türkiye de çok düşük diye… Aslında çok kitap okuyan bilge olmuyor, okuduklarını düşünen ve bilgiyi üzerine giymeyi başaranlar bilgelik yolunda ilerliyor.
Bilgelik zihnin saf halinden etkilenir. Bilim bilgiden, bilgelik sanattan ve ilhamdan beslenir.
Bizlerin sürekli olarak dışardan veri arayan bir sistemimiz var. ( aaa watsaptan mesaj gelmiş, aaa şu şöyle demiş, bu böyle olmuş vb)
Sürekli konfor alanında olduğumuzda beyin çalışmamayı, farklı bağlantılar kurmamayı öğreniyor. Nöroplastisite kurallarının, Kullan ya da Kaybet seçeneklerinden , “kaybetmeyi” seçmiş oluyoruz.

Bilinçli farkındalığın eylem adımlarının en önemlisi bu ihtiyacın olduğunu fark etmektir.
Modern çağda, unuttuğumuz şey “DURMAK” evet sadece “DURMAK”
Uzak doğu kültürlerinde, dinlerde ya da farklı kültürlerde duyduğumuz “meditasyonlar, mantralar, zikirler, ibadetler… an(da) kalmamızı sağlayan, durmamızı ve asıl benliğimizi bulmamızı sağlayan uygulamalardır. İnsan beden zihin ve ruh bütününde, bedenimizle, zihnimizle  öyle veya böyle bağlantı içindeyiz. Peki ya “RUHUMUZ” onunla nasıl bağlantıya geçiyoruz.
“DURMAK” bizim ruhumuzla olan bağlantımızdır.
Durmak ne fayda sağlar derseniz?
Yaşamda bizi daha konsantre yaşatır, dengede yaşatır, bir işi daha verimli sürdürebilir, ana mevzuya gelememe sürekli tali bilgilerle ilgilenme halinden uzaklaştırır bizi, özümüzün keşfine çıkartır…
Değişim isterseniz “DURMAK” tan başlayın.